Türk mutfağının en önemli tatlıları arasında bulunan ve adı Gaziantep'le özdeşleşen baklava, özel günlerde en çok tüketilen tatlıların başında geliyor.
Bayrama sayılı günler kala siparişleri yetiştirmeye çalışan baklavacıların mesaisi de arttı. Hamuru merdaneyle adeta kağıt haline getiren ustalar, yufkayı tek tek tepsiye yerleştiriyor. Bu işlemlerin hepsi farklı ustalarca yapılıyor. Tereyağı ve fıstıkla süslenen baklava, yaklaşık 1 saat fırında bekledikten sonra şerbeti dökülüp müşteriye sunuluyor.
Fıstıkzade Baklavaları Genel Koordinatörü Vedat Diri, yaptığı açıklamada, bayram öncesi çalışmalarının daha da arttığını, siparişlere cevap vermeye çalıştıklarını söyledi.
Günlük 3 vardiya halinde 24 saat çalıştıklarını anlatan Diri, Türkiye'nin dört bir tarafına baklava yetiştirmek için çaba harcadıklarını ifade etti. İnsanların bayramda ağızlarını tatlandırmak istediklerini vurgulayan Diri, bayram akşamına kadar yoğunluğun devam edeceğini dile getirdi.
Diri, baklava hakkında doğru bilinen yanlışlara dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Gaziantep dışında yaşayanlar, 'kuru baklava' tabiri kullanıyor, diğer baklavanın 'şerbetin içinde yüzdüğü', kuru baklavanın ise 'şerbetsiz olduğu' sanılıyor. Kuru baklava ile yaş baklava arasındaki tek fark, kaymaktır. Bir başka yanlış da baklavanın tereyağıyla yapıldığına dairdir. Tereyağıyla baklava olmaz, Gaziantep'te yapılan baklavaların hiçbirinde tereyağı bulunmaz. Tamamı sade yağla yapılır. Baklavanın içine fıstık konulur, cevizli ya da 'light baklava' diye bir baklava yoktur. Fıstık, baklavanın olmazsa olmazıdır."
Diri, en çok kare ve şöbiyet baklavanın talep edildiğini, yoğunluğu bu çeşitlere verdiklerini vurguladı. Günlük 400 ila 500 tepsi arasında üretim yaptıklarını anlatan Diri, "Bu bayramda Gaziantep'ten tahmini 5 ila 7 ton arasında baklava gönderileceğini tahmin ediyoruz. Şehirdeki bütün meslektaşlarımız siparişlere yetişmeye çalışıyor" dedi.
Kaynak: www.ihlassondakika.com